Çölyak Hastalığı Nedir?

Çölyak hastalığı buğday, arpa, çavdar gibi tahıllarda bulunan gluten adlı proteine karşı vücudun verdiği alerjik tepki ile ince bağırsak başlangıç bölgesinin anatomik yapısının değişmesine neden olan emilim bozukluğudur. Çölyak aynı zamanda bir ince bağırsak hastalığıdır.

Çölyak Hastalığı Belirtileri Nelerdir?

Çölyak hastaları gluten içerikli besinler tükettiğinde, kronik ishal veya kabızlık, kilo kaybı, midede şişkinlik ve gaz, karın ağrısı, kansızlık ve buna bağlı yorguluk yanı sıra göz kuruluğu gibi belirtiler yaşarlar.

Yetişkin hastaların ortalama üçte biri ishal sorunu yaşamaktadır ve belirtiler şu şekilde sıralanabilir:

Çölyak Hastalığı Neden Olur?

Çölyak hastalığı gluten içeren gıdaların tüketilmesinin ince bağırsağa zarar vermesiyle ortaya çıkan kronik bir sindirim ve bağışıklık bozukluğudur. Buğday, arpa ve çavdarda doğal olarak bulunan bir protein olan gluten, ekmek ve makarna gibi sık tüketilen gıdalarda da bulunur.

Çölyak genetik bir hastalıktır. Çölyak hastalığı bulunan kişilerin 1. derece yakınlarının çölyak hastalığına yakalanma olasılığı %10 civarındadır. Tanı ve tedavi geciktikçe yetersiz beslenme ve diğer komplikasyonların gelişme riski de artacaktır. Bazen bir ameliyat, hamilelik, doğum, viral enfeksiyon, şiddetli duygusal stres gibi nedenlerle de çölyak hastalığı ortaya çıkabilir ya da tetiklenebilir.

Çölyak Hastalığının Türleri Nelerdir?

Çölyak hastalığı, farklı belirtilerle ve çeşitleriyle ortaya çıkabiliyor. Bazı kişilerde belirtiler daha net olurken bazılarında ise hafif bir şekilde seyrediyor. Bu sebeple çölyak hastalığı, tipik (klasik), potansiyel ve sessiz olarak çeşitleniyor.

Tipik (klasik) çölyak

Klasik olarak da adlandırılan tipik çölyak hastalığı, gluten tüketimi sonrasında ortaya çıkan ve en sık görülen çeşidi olarak bilinir. Kusma, ishal, iştahsızlık, halsizlik, eklem ağrıları ve kaşıntı gibi belirtileri bulunan klasik çölyak hastalığı, 6-24 aylık bebeklerde görülmektedir.

Potansiyel çölyak hastalığı

Belirtilerini taşımasa bile testler sonucunda çölyak hastası çıkan ve ailesinde çölyak hastası bulunan kişiler, potansiyel çölyak hastasıdır. Bu çölyak çeşidine sahip kişilerin belli aralıklarla uzman doktora görünerek takibini yapması gerekir.

Non-çölyak gluten hassasiyeti

Çölyak hastalığına benzer belirtiler gösterse bile kanında çölyak hastalığına ilişkin antikor bulunmayan kişilerde non-çölyak gluten hassasiyeti görüşebilir. Bu kişilerin çölyak hastalığında olduğu gibi glutensiz beslenmesi gerekmektedir.

Çölyak Hastalığı Tanısı Nasıl Konulur?

Çölyak hastalığı için 2 yaş üzerindeki hastalarda;

- Başlangıç tarama testi Anti Doku Transglutaminaz IgA ve Anti Doku Transglutaminaz IgG olmalıdır.
- HLA-DQ2 or DQ8 genotipleri bakılmalıdır.

- Şüpheli vakalarda duodenum ve bulbustan çoklu biyopsiler almalıdır.
- Hastada beslenme eksikliği olup olmadığını anlamak için hemoglobin, Demir, folate, vitamin B12, kalsiyum, ve vitamin D bakılması önerilir.
  Önemli not: Çölyak hastalığı teşhisi konulabilmesi için zaruri durumlar dışında Gastrroenteroloji hekimlerince endeskopi yapılması zorunludur. Hasta, endoskopi öncesi kesinlikle glütensiz diyete başlamamalı ve gastroenteroloji hekimine başvurmalıdır. Endoskopi öncesi glütensiz diyet yapılması endoskopi sonuçlarının hatalı çıkmasına sebebiyet verecektir.

Çölyak Hastalığı Nasıl Tedavi Edilir?

Çölyak hastalığının tedavisi, kişinin hayatı boyunca buğday, arpa, çavdar yulaf gibi gluten içeren gıdalardan uzak bir beslenme alışkanlığı elde etmesidir. Az miktarda glutenin bile zarar verebileceğini göz önünde bulundurmak çok önemlidir. Çeşitli ürünler içerisinde glutene rastlamak mümkün olduğu için marketteki gıdaların içeriklerine dikkatlice bakılmalıdır. Tek etkin tedavi yöntemi olduğundan glutensiz diyet yaşam boyu sürdürülmelidir.

Diyete başlanılmasıyla birlikte 24 saat içerisinde klinik bulgular düzelir, iştah açılır, birkaç ayda kilo alımı sağlanır, 3-14 gün içinde bağırsak mukozasındaki hasarın ilerlemesi önlenir ve çocuklarda 3-6 ay, yetişkinlerde 1-2 yıl sürede tamamen iyileşmesi ve besinlerin emiliminin başlaması gerçekleşir. Ayrıca enerjiyi artırmak için bebeklerde mamalara, çocuk ve yetişkinlerde yemeklere orta zincirli yağ asitleri eklenebilir.

Gluten içeren besinler nelerdir?

Gluten içermeyen besinler nelerdir?

Çölyak hastalarının tüketmemesi gereken besinler nelerdir?

Gluten diyetlerinde ek olarak nelere dikkat edilmelidir?

Çölyak Hastalığı Hangi Sağlık Sorunlarına Neden Olur?

Çölyak hastalığı, tüm besinlerin kimyasal sindiriminden sorumlu olan ince bağırsağın iç yüzeyindeki bağırsak boşluğuna doğru kıvrımlar oluşturan villus yapısının anatomik olarak değişmesi sonucu ortaya çıkan bağırsak hastalığıdır. Bu bozukluk sebebiyle çölyak hastaları semptomları alevlendirmemek için glutensiz beslenmelidir. Gluten içeren gıdalar tüketen çölyak hastalarının, bağırsak mukozası tahrip olur ve uzun vadede bağırsakları geri dönüşü olmayacak şekilde zarar görür.

Çölyak Hastalığı ile İlgili Sık Sorulan Sorular

Çölyak hastaları gluten tüketirse ne olur?

Glutenin vücutta sindirilememesi sonucu, karın ağrısı, ishal, kusma, kabızlık, şişkinlik, yorgunluk ve cilt yaraları gibi semptomlar ortaya çıkar.

Çölyak hastalığına hangi bölüm bakar?

Çölyak hastalığı için Gastroenteroloji tıbbi birimine başvurabilirsiniz.

Gluten içerikli besinler tüketen hastalarda uzun vadede ne gibi sorunlar ortaya çıkar?

Malabsorbsiyon, büyüme geriliği, hipokrom mikrositer anemi, megaloblastik anemi, kalsiyum ve K vitamini eksikliği, otoimmün hastalıkların prevelansında artış, osteoporoz, kısırlık, düşük, depresyon, lenfoma, kalın ve ince bağırsak kanserlerine yol açabilmektedir.

Çölyak hastalığı cilt belirtileri nelerdir?

Çölyak hastalarında kırmızı döküntüler ve kaşıntı meydana gelebilir. Aşırı kuru cilt tipi çölyak hastalığının cilt belirtileri arasında yer alır.

Çölyak hastalığı doğuştan mıdır?

Çölyak hastalığı genetik bir hastalık olduğu gibi sonradan da ortaya çıkabilir. Stres, enfeksiyon gibi sebeplerden dolayı oluşabilmektedir.

Çölyak hangi organı etkiler?

Çölyak hastalığı, içerisinde gluten bulunan besinlerin tüketimiyle ince bağırsağın zarar görmesinden dolayı oluşur. İnce bağırsak bu noktada en çok etkilenen organ olarak açıklanabilir.